ADEM'E DOĞRULUŞ

Bir elma vardı,

Böldüm.

İki göz çıktı içinden 

Biri birinin hakkını yemişti,

Böldüm.

Nenemin duaları vardı üzerinde

Sapına geldim, sapını böldüm.

Bir yanı kırmızıydı,kusursuz.

Öte yanını böldüm.

Bir yanı kurtluydu,

Doğalı buymuş asıl dedim,

Böldüm.

Bir elma vardı,

Böldüm.

İki tohum çıktı içinden.

Biri mutlak verimsizdir dediler,

Böldüm.

Toprağı kuraktır dediler,

Böldüm.

Kabuğu sert, suyu ekşidir dediler,

Böldüm.

Tohumundan, sapından,

Kabuğundan, suyundan,

Renginden, toprağından böldüm.

Her şeyin başı kabildi,

Tuttum habil'den böldüm.

ÖlÜMÜN İYİSİ 

Tekrarlıyorum ölümleri 

Hiç bir ölüm muntazam değil

Ya bir uzvumdan oluyorum 

Ya kan revan

Hiç olmadı vedalaşamadan.

Bu bir girdap diyorum,

Ayağımı sokmalıyım evvela.

Başımla beraber ve pabuçlarım ters giyilmiş.

Doğumum da muntazam değildi,

Bir çaputa sarılmıştım.

Yaz günü terlemiş,

elleri yapış yapış bir ebe 

Daha bir önceki doğumun lekeleriyle

Asılmıştı kelleme.

Temiz bir nefessizlik,

Ama ne biçim.

Denize kavuşmalıyım desem,

Dağ başı püfür püfür esmesin mi üstümden?

Bir ip diyorum, bir ip, denizci ipi.

Tenim pek güzel, kıyamıyorum.

Yere sofra indiriyor annem,

Kavuşmuyor bacaklarım.

Sofrada da en sevdiğim tatlı.

Nasıl da biliyor bu kadın?

Son kez yiyorum nimetten.

Dağ başları, ovalar,

Tütsü kokan dağ köyü kadınları.

Seferberiz, arıyoruz durmadan.

Daha evvel ölmüşler,

Tanrı meclisleri, ben.

Gılgameşi çağırıyor biri aşağı köyden.

Elinde bir dolu yemiş çıkageliyor 

Tambur çalıyor biri öteden. 

En baştan başlayıp,

Tekrarlıyoruz ölümleri.

Hiç bir ölüm muntazam değil.

KALEM KAMBURU

Ölümden konuşuyoruz bir kelebekle 

Afrikalı bir çocuğa açlığı anlatıyorum.

Bir yahudi duruyor önümde,

Katledilişi soruyor benden. 

Kumsala sokuyorum ayaklarımı,

Yerinden oluyor bir yengeç.

Sonra tutup işgali anlatıyorum.

Şairim,

Yarımdan biraz fazla.

Anlatmalara doyamıyorum.

Sonra,

Hiç iğde yemedim diyor biri.

Doğduğum evin önündeki ağacı anlatırken 

Halbuki,

Tadı dilimde,

Kokusu burnumda yaprağının.

Taze getirsem yol dayanmaz,

Kurusunda tadı tutmaz.

Bir ağaç söküp getirmek geliyor içimden!

Cümlenin aczine kırılıyor gönlüm.

Tüyü bitiyor güvercinin,

Söze feda edilecek.

Büküyor kalemin belini,

Bir koku, Bir tat!